Birlikte Yaşamayı Öğrenmek, Politik Dostluk ve Eğitim

 34,00  27,20

Açıklama

Hiçbir iktidar ülkenin eğitim politikasını, iktidarın kendi amaçları dışında, ülkenin özgür ve demokratik yarınlarını düşünerek yapılandırmamaktadır. İdeal yurttaş yetiştirme kurgusu eğitim politikalarını şekillendirirken politika yapma tarzını belirlemekte. Fakat bu tarz hiçte dostane değil.

“başka bir siyaset tarzı mümkün!”

Türkiye’yi etkileyen eğitim politikaları tartışmalarının ana çerçevesini dünyadaki farklı deneyimlerle ortak bir çizgide –aslında politik felsefenin ve teorinin binlerce yıldır tartıştığı gibi– her iktidarın kendi vatandaşını kurgulama çabası oluşturmaktaydı.

(…)

“geri dönüşüm işçisi gençlerin yazılarına yer veren Katık dergisindeki yazılar, onların, bu politik düzenin kurgularının dışına çıkmayı, kendilerini bu düzenin dağıtılmış rolleri ile tanımlamamayı tercih ettiklerini gösteriyordu(…)” 

İÜ, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi ve dekan yardımcısı Doç. Dr. Ayşegül Komsuoğlu’nun kaleminden…

Tarihten günümüze devletler –ve politik felsefe– daima bir ideal yurttaş tasavvuru peşinde koşmuştur. İster geleneksel olsun isterse modern, tüm iktidarlar makbul nesiller yetiştirme iddia ve projeleriyle geleceğin müstakbel yurttaşlarını kurgulamışlardır. Özellikle modern devletin doğuşuyla bu ideal yurttaş, yasalardan çok eğitimin eseri olarak düşünülmüştür.

Eğitimi bir araç olarak gören toplumsal mühendislik projeleri sadece otoriter ve totaliter ideolojilerin değil her türden politik tasavvurun iktidar olur olmaz sıkı sıkıya sarıldıkları birer araç olurken, politikada hamaset ve rekabet –hatta çoğu kere düşmanlık– bu projeleri keskinleştirmiştir.

Oysa politik rekabet düşmanlık anlamına gelmemelidir çünkü demokrasinin kendisi, birlikte yaşama ihtiyaç ve kaçınılmazlığının kurumsallaşması ve içselleştirilmesinden başka bir şey değil. Demokrasiyi, “hedeflenen bir erek” ya da “iyi niyet gösterisi” klişelerinin çok ötesinde ele almak, birlikte yaşamanın bir zorunluluk olarak kabul edildiğinin ifadesi olarak bellemek kaçınılmazdır.

Birlikte yaşamayı öğrenmek, politik dostluğu inşa edebilecek yegane proje olarak sahiplenilmelidir. Bu öğrenme sürecinde, ideal bir yurttaş ve bununla bağlantılı toplumsal mühendislik projelerinin yetersizliğinin, çaresizliğinin ve gereksizliğinin sergilenmesi ve kabulü politik dostluk için samimi ve sahici bir başlangıç noktası olacaktır.

Eğitimin temel hedefi her türden ayrımcılığı dışlayan yeni bir toplumsal bağ için demokratik bir çoğulluk içinde bir arada yaşamayı öğretmek olmalıdır.

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ


I. BÖLÜM Politik Dostluk için Eğitim

      Eğitimde sorumluluk, muhafazakârlık ve otorite
      Eğitim ve zihinsel yargı yetisi
      Yeniyi korumak ve Türkiye eğitim sistemi

II. BÖLÜM Eğitim, Politika ve Eşitlik

      Politik dostluk ve eğitimde eşitlik kavramı
      Eğitimde eşitlik ve öğrenme süreci
      Eğitim ve özgürlük
      Türkiye tarihinden eşitsizliği başlangıç alan bir eşitlik hayali örneği

II. BÖLÜM Politik Dostluğu Destekleyen Bir Eğitim Anlayışı İçin Gözlemler ve Öneriler

       Sınıfta dinlemek, anlatmak ve anlamaya çalışmak
      Dünyayı seven öğrenciler için sınıfın/okulun ötesinde eğitim sistemini yeniden düşünmek
      Türkiye eğitim sisteminde tarihsel süreçte dost yurttaşı değerlendirmek
      Daha iyi bir polis’de yaşamamız için eğitim alanında öneriler