Şifacı & Işığın Getirdiği

 27,00  21,60

Kategoriler: ,

Açıklama

rüyalar mesajdır…

yaşadıklarımızı düşlemekten çok düşlerimizi yaşarız,
gizemlere açılan kapıların peşi sıra…

mutluyken de kaybedebiliriz… 

 Rüyamda ormanlık bir yerdeyim. Gözleri olmuşum o erkeğin, takip etmekteyim aralıksız. Kendimi gördüğüm de, gökyüzünde iki büyük göz olmuşum. Ürperdim!

 (…)

Prematüre doğan bebek gibiydim. Zamansız doğmanın halsizliğini yaşadım bir süre. Buna rağmen hayata tırnaklarımı geçirircesine mücadele etmem gerektiğini söylüyordu, iç sesim. Dünyaya gözlerimi açtıysam, yaşamalı, başarmalıyım. Buraya gelmem gerekli olduğuna göre, bir ihtiyaç var olmuştu. Çırpınan bir kuş gibi kollarımı açtım, salladım bir süre. Aslında her insanın doğmasının bu şekilde gerçekleştiği gerçeğini biliyordum.

(…)

Çocuklarımla birlikte top oynarken onları avutuyor gibi görünsem de aslında daha çok çocukluğumla oynadım.

 Ben, insanın sonsuzluğa uzandığına inanıyorum. Ölüm sadece bir geçiş süreci.

 Ölümden korkmak, sondan korkmak gibidir. İnsanların birçoğu, sonlardan kaçmaya çalışır. Oysaki son, yeni başlangıçlara açılımdır.

 Ölüm son olarak kabul edildiğinde, yeni başlangıçlara kucak açıyoruzdur. 

Ailesiyle mutlu bir yaşam sürdüğünü düşünen Belgin, rüyalarla taşınan mesajların uyarıcı içeriğinin farkına varmaz.

Ne var ki herkesin bildiği bir “sır,” aniden gerçekliği haline dönüşecek ve yıkılacaktır. Fakat bu arada kimsenin bilmediği gizemlere ulaşmaya, rüyaların mesajlarını çözmeye başlar.

Manisa’da Hafsa Sultan’dan, Mısır’da Piramitlere oradan Trabzon’a uzanan, mesajların peşi sıra yapılan yolculukların eşliğinde mucizevi şifalar gerçekleşir.

Ölen bir ikiz kardeş sırrına vakıf olunan mesajlar sayesinde “dirilecektir.” Bir başka akraba üzeri toprakla örtülmüş geçmişten geri çağrılacaktır…

Beliren işaretlerin onu yönlendirmesine izin verirken, bir yandan ruhsal dinginliğe ulaşan diğer yandan yeni yeteneklere kavuşan bir kadının yükselişi.

Aile sırlarından mistik gizemlere, bir şifacının doğuşunun hikâyesi…