Açıklama
Bundan kirk yil kadar önce Samanpazari semtinde Bit Pazarinda baslayip Ankaranin saygin gida toptancilari arasina katilmasina kadar uzanan uzun bir hikâyesi vardi onun. Bir insanin ömründe kolay elde edemeyecegi bir servete sahipti bu gün. Elinde avucundakini yemez yedirmez, kazandigi bütün paralari biriktirir, onunla ya bir tarla alir veya yeni bir dükkân kiralardi. O zamanlar Ankarada, bugünkü Eryaman ve Batikentin oldugu yerler hep bos tarlaydi. Oralarda tarlalar o kadar ucuzdu ki, kimse dönüp yüzüne bile bakmazdi oralarin. Bugünkü dairelere, iste hep o zamanlar almis oldugu tarlalarin arsaya dönüsüp degerlenmesi sonucu sahip olmustu. O zamanlar çok ucuza aldigi tarlalari, yillar sonra arsa olup degerlenmis, bugün böyle bir servete dönüsmüstü sonunda. Bir insan çömlekler dolusu gömüler bulsaydi, yine bu kadar servete sahip olamazdi.
Lüks daireleri, dükkânlari, arabalari, esi, çocuklari, sirketlerde hisseleri; bir insanda olmasi gerekenden çok daha fazlasi her seyi vardi onun. Yalniz bir seyi eksikti: Huzuru. Huzuru yoktu. Her seyi vardi, ama huzuru yoktu onun. Bu kadar servetin içinde, bir türlü aradigi huzuru bulamamisti Yasar Bey.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.