Açıklama
1950’lili yılların başında doğdum, sonlarına doğru çevremde olup bitenleri kavramaya ve yorumlamaya başladım. Okuma yazmayı öğrendikten sonra sürekli okumaya başladım. Yıllar sonra bir otobüs yolculuğumda yan yana geldim bir arkadaşımla. Önce tanımadık birbirimizi ve sohbete girerken adlarımızı verip yeniden tanıştığımızda (2000 yılı) ortaokul çağımızdaki halim için, ”Sen devamlı kitapokurdun köşelerde” diyerek anımsandım.
Okudukça açılır, yaşadıkça kaçar uzaklara ufkunuz. Koşar durursunuz deli bir heyecanla. Umutlar kımıl kımlıdır sona ulaşamayacağınızın bilincinde.
Kitap taşımanın, silah taşımaktan tehlikeli olduğu dönemlerden geçtik. Önce kaldırımlardan toplayıp evlerimizdeki raflara dizdik. Sonra toplayıp götürdüler suç delili olarak yanı başımızda. Kalanları da ya sobalarda yaktık ya da gecekonduların foseptik çukurlarına tıktık.
Okumak ve okuduklarınla yaşadıklarını harmanlamak, öte yandan biriktirmek onları olayı, olguyu ister istemez yazmaya da zorluyor kişiyi.
Yarım yüzyıla sığan feodal yaşamdan kapitalizme geçiş sancılarını ve kapitalizmin vahşi saldırlarını belleyen hafızamın girdaplarını yazmaya geldi sıra.
Bu yazmalar, hem kendime sağlam bir dağarcık unutmaları bertaraf etmeye yöneltilmiş hem de o dönemleri bilmek, tanımak isteyenlere çam sakızı armağanlar.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.