Açıklama
Âlemde yaratılmış tüm varlıkları ve kendi güzelliğini fark edip sevmek ibadettir. Allah, her gözden görülen, her dilden zikredilen, her konuşandan duyulan, her düşünceden umulandır. Sen ise ne görüyorsan, ne konuşuyorsan, ne duyuyorsan, ne istiyorsan osun. Bu hakikat Allah’ı sevenlere tecelli eder.
Hakikate açılan mana kapılarının anahtarı tevhiddir. Bu anahtara ilim, iman ve sevgiyle ulaşılabilir. Mana kapısından hakikate ulaşanlar ise Allah’a âşık kullardır. Aşk hâli, erenleri ölmeden öldüren, kendi benliklerinin ötesindeki bilince ulaştıran ilahi bir şuurdur.
Aşk, sen dünyaya gönderilmeden dünyana saçılan nurları toplayıp Yaradan’a yöneltmektir. Bu nurlar, hayatın boyunca etkileşim halinde olduğun bütün canlı ve cansız varlıklarda sevgi parçaları halinde görünür. Allah’ın şefkati tüm sevgi parçalarının bütününden üstündür ve aşkın layığı O’nadır. Muhabbetin marifeti tevhiddir. Allah âlemi sever ve tevhidin tezahürü âlem de Allah’ı sever.
İlahi sevgi içinde gözden kalbe düşen her tevhid yaşı gönlü manaya ulaştırır. Rabbine sevgisinde dürüst olan kul ise O’nun isimleriyle ahlâklanır. Sonuçta insanı huzurlu ve mutlu eden Yaradan’a yakın olmak, Yaradan’la manen bir olmaktır.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.