Açıklama
Doganin kusursuz zamanlamasiyla bulutlarin rengi perde perde açilirken, griye çalan hos bir maviye teslim oluyor karli tepeler, her yer, her sey
Sudaki piriltilar gün isigina yenik düsüp sönüyor, aksama yeni bir senlik baslatmak üzere binlerce yilin birikmis sevkine çagri aliyorlar. Zeusun Bosphorosuna gömülüyor, yeni bir günün batimina kadar topyekûn mola veriyorlar
Avucumda simsiki tuttugum nemli zarfi cebimden çikarirken sarsiliyor elim, ayagim, her yanim
Bir süre hareketsiz kaliyorum, derin bir nefes aliyorum yüzümü gökyüzüne dönüp, duruyorum orada. Heyecanlanmamak elimde degil ki, siklasiyor nefesim. Sonra birdenbire egilip açiyorum zarfi, titrek, yirtarcasina… Çabuk yazildigi belli oldugu halde muhtesem, emsalleri hizla tükenen kivrak bir el yazisi buluyorum sayfalarini aralayinca. Iki büklüm olup büzüldügüm bankta içe basan postallarimin altini hizla yere vuruyorum,
Bu sensin iste Arzu diye bagiriyorum iki elimle yapistigim yazinin duygularimi çalkalayan coskusuyla. Ona ait bir seyi ilk defa tutuyorum ellerimle, koklayip içime çekiyorum, ellerim, ellerim titriyor. Burusmus kâgitlari dizime yatirip düzeltiyorum seve oksaya. Dalgalanmis yüzümdeki hüznümde yasim nasil da keskin
Kivriliyor dudaklarim. Basim, agirligiyla önüme devriliyor. Koca bir nefes veriyorum sesli, bakislarimdan bir damla yas düsürüyorum üzerine.
Sensin bu diyorum fisiltiyla, ”Arzu, bu sensin iste…”
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.