Açıklama
Medietas Krallığı’nın hükümdarı Tempius, üç kardeşin babasıdır. Tempius öldükten sonra üç kardeşin mücadelesi tamamen ve kötü bir biçimde değişir. Medietas’ta bulunan en büyük kız kardeş Livia, kadim dönemlerde, iki yücenin üç çocuğundan biri olan, Kayıp Şövalye’nin maceralarını ve hikâyesini öğrenir. Bu hikâyede, Valerivenill’in önemli figürlerinden Kayıp Şövalye’nin sahip olduğu, yaratıcı tanrı Ephion’un dövdüğü zırhın ve kılıcın varlığından söz edilir. Zamanın başlangıcından önce evreni ikiye bölen ve Valerivenill’e ayak basmamış bir tanrının gücüyle dövülerek üretildiği anlatılan hikâye Livia’nın ilgisini çeker. Hem bu Şövalye denilen yarı tanrı ve hem de sahip olduğu ekipmanlar hakkında daha derin araştırmalar yapmaya başlar. Kayıp Şövalye’nin lahdini bulup, zırhını ve kılıcını elde ettiğinde Luadun’Dal dâhil, doğu ve batıdaki kadim diyarları yönetebilecek bir güce sahip olabileceğini anlar. Ancak bu bilgiyi aynı zamanda Nordiborg’daki erkek kardeşi Claudius da başka bir yoldan öğrenir. Damanhur şehrini yöneten en küçük kız kardeş Milonia tüm bunları çok sonra, tesadüfen, bir olayla keşfetse de kardeşlerine göre daha geriden bu olayı seyreder.
Livia, Claudius ve Milonia’nın aksine, Kayıp Şövalye’yi bulabilmek için daha önce babaları tarafından bir keşif ekibi gönderilmiştir. Bunlar Guiscard’ın, yani hikâyenin ana kahramanı bir kılıç ustasının babası ve annesidir. Ancak onlar bu görev sonucunda hazin bir sona uğrarlar ve görev başarısız olur. Yine de diyarın mitolojisine göre macera, vazifenin verildiği ilk aileye sonsuza kadar bağlanmıştır. Eğer aileden birisi ölürse, bu görev son kalan aile üyesine zorunlu bir şekilde Ephion tarafından aktarılır. Guiscard tüm bunları ilk kez katıldığı ve büyük kayıpların yaşandığı bir savaştan sonra öğrenir. O, Livia’nın ordusunda bir kılıç ustası olarak görev yapar, ancak Livia, Guiscard’ın potansiyelinden habersiz olarak hareket eder.
Guiscard’ın durumunu ilk kez Claudius, savaştan sonra gözcülerinin onu mitolojide yeri olan bir varlıkla, başka bir forma bürünerek konuşurken fark ettiklerinde öğrenir. Bu yüzden de peşine casuslar gönderir.
Bu süreçte Guiscard ve iki arkadaşının başından geçen olaylar çoğunlukla acı yoldan gerçekleşir. Ancak zaman zaman diğer karakterlerin de olaya istemeden katkısı dokunurken, bazılarının da isteyerek katkıları olur. Guiscard bu yolculukta birçok yoldaşını kaybederken, istemeden kötü olayların da sebebi olur.
kursat (doğrulanmış kullanıcı) –
Merhabalar
Öncelikle yazar arkadaşı tebrik ediyorum ilk kitabı olmasına rağmen beni içine çekmeyi başardı genel bir fantastik bilim kurgu okuyucusu olarak düşüncem farklı bir hikaye arayanlar için çerez niyetine okunur fazla yormayan bir dili var devam kitaplarını merakla bekliyorum.