Açıklama
12 Eylül sonrası romanı…
bir terzinin sırları
hayata bırakılanlar
mücadele
Grizu patlamadan önce
Zonguldak madencilerinin Ankara yürüyüşü
Kahramanları olmayan roman
Kendi hayatına sahip çıkmak, kendi kaderine sahip olmaya çalışmak kahramanlık değil midir? Ne siyasetçilerin, ne askerin. ne bürokrasinin ne de işçi bürokrasisinin alın yazını karalamasına, geleceğini çizmesine izin vermemek yaşamın en büyük erdemi, ereği, amacı değil ta kendisidir.
Sıradan insanlardan oluşan işçi sınıfının gerçek hikayesinden esinlenilmiştir.
umudun gençleri…
hayat yorgunları…
boyun eğmeyen Deniz, sönmeyen Işık…
kadınların gözdesi, çilingir sofralarının sırrı bir Terzi…
alemlerin Sultanı ya da dalından koparılan bir Kan Portakalı…
263 maden işçisi…
her gün sokakta rastladığınız insanlar, kaderin cilvesi ya da feleğin tokadıyla değil hayat mücadelesinde bir araya geliyorlar… Zonguldak, Kozlu, 1990…
hayat acılardan, dertlerden, tasalardan yoğrulmuyor ama “mutlu son”lara da ulaşılmıyor… kimse kahramanların hayatını yaşamıyor, herkes kendi hayatının kahramanı…
kaderini belirleme, hayatına sahip çıkma mücadelesi verenlerin hikâyesi;
Senin bıraktığın bir ize dair, alevleneceğini bildiğimiz umuda dair pek çoğumuzun hikâyesi değil midir?
eğer külleri arasından doğacaksa mücadele, o küllerin arasında mutlaka bir köz bırakılmıştır…