Açıklama
Bütün problemlerimiz altında yatan neden, din konusundaki bilgisizliktir. Sorgulanması gereken İslam değil, onun tarih içerisindeki uygulamalarıdır. Zira İslam en son, en mükemmel bir dindir. İslama girmek için aklımızın ¼ünü kullanmak yeterli iken, İslam dairesinde kalmak için aklı tam kapasiteyle kullanmak gerekmektedir. İslam apaçık makul bir dindir. Bu mâkuliyetin kaynağını da Kurandan almaktadır. Rasulullahın vefatıyla birlikte Müslüman dünyada dini, ilmi ve siyasi konularda kırılmalar yaşanmıştır. O tarihten günümüze gelen süreçte Müslüman tarihinin bir uygulama alanı olduğu kabulü reddedilmiştir. Dinin sırtına taşınması zor ağırlıklar yüklenmiştir. Yani sorunlar Kurandan değil, tarihsel süreçte oluşan uygulamalardan meydana gelmektedir. Dini sorunlara çözümünün iman zemininde olamayacağını kabul etmek gerekir. Akıl ve bilginin özgür bir atmosferde hayat bulmasıyla birçok sorunun çözümünün mümkün olacağını idrak etmek gerekmektedir. Bu noktada, insanlığın hiç olmadığı kadar Felsefe, Kelam ve Mantıka olan ihtiyacı vuku bulmuştur. Zira bu ilimler, çok yönlü insan aklını denetleyen, disipline eden, geliştiren sahalarıdır.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.