Açıklama
“Klasik kanser tedavisi büyük bir sahtekârlıktır…” Dr. Linus Pauling
“Hiçbir işe yaramadığını bile bile hastasına kemoterapi uygulayan bir doktor en hafif tabirle bir budala fakat gerçek anlamda bir canidir.” Dr. Robert Atkins
” Kanserle Savaş masalı bir öbek dışkıdır.” Dr. James Watson
Daha fazla kâr etmek dışında hiç bir gerekçeleri yoktu.
Ama benzine kurşun karıştırıp milyarlarca insanın, havanın, toprağın zehirlenmesine neden oldular. Daha sonra kanser tedavi merkezi kurup ilaç ve tıp piyasasında egemen hale geldiler. Şimdi ise gıda piyasasının de tekelleridir.
Bugün ABD ve dünyadaki en önemli ve bilgili kabul edilen kanser araştırma kurumu Sloan-Kettering Anısına Kanser Merkezi’dir. Alfred P. Sloan ve Charles F. Kettering General Motors’un yöneticileridir, General Motors ise kimya devi Dupont ile Petrol tekeli Standard Oil’in benzine kurşun katan Ethyl şirketindeki ortaklarıdır.
Ortodoks kanser tedavisinin yarattığı binlerce acılı ailenin feci tecrübesi, hiçbir işe yaramaz bu uygulamanın sadece kemoterapiye yönelik ilaç üreten şirketlere yaradığını göstermiştir.
Kanser sadece bir hastalık. Kanser sadece bir hastalık. Fakat her yıl milyonlarca insan kanser dolayısıyla ölüyor. Bu yüzden ölümcül bir hastalık olarak biliniyor ve çoğu kez ölümle eş tutuluyor.
Oysa bu “gerçek” tam anlamıyla bir yanılsama, hatta “bilimsel” bir yalan. Kanser ölümcül ancak kolayca tedavi edilebiliyor.
Çünkü kanser bir bağışıklık sistemi hastalığı. Tersinden söylersek bağışıklık sistemi güçlü insanlar kansere yakalanmıyor.
Öte yandan yaygın ve baskın olan kanser tedavi yöntemleri, radyoterapi ve kemoterapi bağışıklık sistemini çökertmekte, adeta “devre dışı” bırakmaktadır.
Operatör Doktor İlhami Güneral geleneksel hale gelmiş ve kabullenilmiş bu tedavi yöntemlerini “modası geçmiş” olarak nitelendiriyor; sınanmış ve başarıya ulaşmış bambaşka tedavi yöntemlerini ayrıntılarıyla paylaşarak “Kanserden Korkma” çağrısında bulunuyor ve cesaret aşılıyor.
78 yaşındayken yakalandığı prostat kanserini bu tedaviler sayesinde yenen Güneral, “kanser”in bir sanayi haline geldiğini vurgulayarak, tıp ve ilaç şirketlerinin, bağışıklık sistemini güçlendirmeyi temel alan ucuz ve kolayca ulaşılabilir alternatif tedavi yöntemlerinin önünde bir engel olarak dikildiklerini de gözler önüne seriyor.
Evinizin önündeki ağacın kanseri tedavi eden bir cevhere sahip olduğunu bilseniz kanserden korkar mıydınız?