Açıklama
Bir bilge der ki “En uzak mesafe ne Çin’dir, ne Hindistan, ne de yıldızlardır geceleri ışıldayan. En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir, birbirini anlamayan.” Gerçekten de iki insandan biri veya her ikisinin değer yargıları hakka, hukuka ve toplumun doğru olan değerlerine dayanmıyorsa, bu iki insanın birliktelikleri hiç olası değildir. Doğru düşünenler arasındaki uzaklık ne kadar uzak olursa olsun, bu tiplerin birlikteliği yayın organları, iletişim araçları sayesinde hatta fiziki beraberlikleri mümkün olabilir, yeter ki düşünceleri ortak bir olguda birleşebilsin.
Büyük insan topluluklarını peşinden sürükleyen dinlerin toplumlarına verdikleri direktiflerde bu doğrultudadır. Kişisel yeterlilik, değer ve üretilenleri toplumla adil bölüşüm, tüm semavi dinler ve paganizm olarak ifade edilen dinlerde en önemli buyruklardandır. İslam dininde özellikle zekât mefhumunun konması ve bu olgunun sadaka ile desteklenmesinin tavsiyesi, üretilenlerin tüketilmesinde hakka ve adalete dayanan bir denge oluşumunu sağlamak içindir.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.