Aşk – ı Kübra

Açıklama

Duygular mi üretir insanligimiz mi yoksa tutkularimiz mi belirler askimizi?
Merakin içinde gizlidir hep parçasi oldugumuz sevdigimize siki siki sarilmak, aski yakalamak.
Nedendir hep tanidikça anlariz kisileri, ögrenmenin ve bilmenin hayranligini ve firsat verildikçe kurtuluruz süphe etmekten, siradanliktan ve tek basimiza kalmaktan.
Öncelikle yaratici olmali, yeni seyler söylemeli insan ve kendisine kapilarini açacak öyküsüz ve müziksiz birakmayacak ruhunu etkileyecek bir askin parçasi olmali.
Etrafindakiler arasinda ayirim yapmayan, ötekilestirmeyen ve dogrulugundan hiç süphe etmedigimiz hatta cesaretimizin kirilmamasi için elinden geleni yapan, güçlünün gücünden korkmamamiz gerektigini tembihleyen, hayal kirikliklarina aldirmadan baskaldirmayi ögreten birisine…
Sevmek söz konusu oldugunda ugruna ödenmesi gerekenlerden kaçinmayan, etrafta kimseyi bulamadigimizda hiçbir saat ve zaman gözetmeden ulasabilecegimizi bildigimiz, avutmak için degil feda olmak için kosan birisine…
Yeni kapilar kesfettikçe bizi aydinlatacak, gücümüz ve zekâmiz yetmediginde bizi isiklandiracak birisine…
Bir fikre kulak verirken heyecanla, nükte ve nesesiyle dinleyerek isteklendiren bir sevgiliye, bir aska, bir Yörük kizi Kübra’ya.
Askimiza sevgimize ve benligimize en yakin sultanimiza, dinledikçe gözlerimizde büyüyen, elini uzattiginda kalbimizin cesaret ve ugruna yok olma kapilarini açan bir sevgiliye, kalbin yarisina ya da evimizin prensesine…