Açıklama
Biz Türkler, bazı ülkelerle olan ilişkilerimizi basite indirgeriz: Mesela, Osmanlıların, Polonya’nın Rusya ve Prusya arasında taksim edilmesini kabul etmemesini, Polonya sefirinin sandalyesini boş tutmamızı, Polonya ile dost olmamız için yeterli bir sebep olarak görürüz. Aynı şekilde, Fransız Kralı I. François’nın annesinin Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı mektubu göz önüne alarak, Fransa’nın Türkiye’ye karşı olan hasmane tutumuna mana veremeyiz. Bu kanaatlerimiz birer yanılgıdır. Aynı yanılgıyı, Türk- İsrail ilişkilerinde de görmekteyiz. Türkiye’de herkes, 1492 yılında İspanya’dan kovulan Yahudileri Osmanlı Sultanı 2. Beyazıt’ın ülkesine kabulü olayını bilir. Bu sebeple, dünyadaki Yahudilerin Türklere karşı minnet duyduğunu zanneder. Gene zanneder ki; bu olay, Türkiye ile İsrail devletinin dost olması için yeterlidir. İşte bu, bir yanılgıdır. ”İsrail’le dost olmanın güçlüğü”nün çeşitli sebepleri vardır.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.